19 Şubat 2012 Pazar

İlk resimli metin. :)

 Ne yazacağımı nasıl yazacağımı bulamıyorum. Kendime bile samimi gelmiyorum. Saçmalarım diye korkuyorum. Özgüvenim bitti. Dıhandım. Yalnızım dostlarım dım dım dım. Uyku saatim geliyor. Herkes bana tavuk diyor, ama altı buçukta uyanmam lazım ve 10.30 dan geç uyuyunca ciddiyim manyaklaşıyorum. Okulda şuursuzca geziyorum. Şu saatte bile saçmalıyorsam bir saat sonrasını düşünün bir de.. 
 Hayatımda ilk defa Guitar Hero oynadım cuma günü çok güzeldi lan. Şarkı söyledim ben. Gitar da çaldım, bateri de; ama en çok şarkı söylerken eğlendim. Bir de ilk defa duyduğum "Almost over now" şarkısını söyledim, hip hop olunca, ingilizce söyleme kabiliyetimde sıfıra yakın olduğundan şuursuzca söyledim ama sesi algılayınca söyledi sayıyormuş. Bunu farkedince, bateri çalan arkadaşla konuştum o sırada -onunda performansını düşürdüm gerçi- ama  çok eğlendik. Oradan çıktık, hayvan gibi içtik. Sonra diğer arkadaş yolun ortasına kustu. Ben de metronun içinde ki paralı tuvaletlerden birinde kustum. Sonra baya pislendi etrafı hiç temizlemeye uğraşmadan çıktım oradan arkadaşla bindik metroya. Metroda uyuduk, düşünün Kızılay'dan Batıkent'e kadar. ben o şevkle eve yürüdüm Volante'ye söyledim o aradı yolda kendimi kaybetmemek için onunla konuştum. Eve geldim uyudum saat daha yedi. Kalktım gece 12. Midem bulanıyordu yine kustum. Sonra mutfakta çorba vardı onu içtim hemen arkasına kakaolu süt , Oh mis, içtim. Sonra yattım, susadığımı farkedip geri kalktım en az 1 Litre su içtim yattım uyudum. Sabahta dersanem vardı. Ona gittim. Mutlu sonn.


NOT:Okuduğunuzu bilmek güzel bir şey. İyi geceler...

10 Şubat 2012 Cuma

İlk kez yüz yüze

2 gün oldu ama halen gün içerisinde gülmsediysem bile başımı yastığa koyup kulağıma kulaklığı taktığımda ağlamaya başlıyorum. İlk görüştüğümüz gün geliyor aklıma anlatıyorum müsaadenizle:
 O günden önce ki 1 ay içerisinde falan hep facebook'tan konuşuyorduk. Sonra, seni daha yakından tanımak isterim, dedi. Ben başta anlamadım ama cevapta veremedim. Daha yüz yüze konuşmadık bile, dedim. Tamam yarın konuşalım o zaman, dedi. Tamam, dedi. Ben heyecandan ölecek gibiyim tabii. Gece uyuyamadım doğru düzgün. Kalbim dışarı fırlayacak..
Sabah formamı giydim, üzerine yeşil bir kazak giymiştim. Doğru düzgün bir şey yiyemeden evden çıktım servisi bekleyeceğim yere gittim; ve servis geldi. Okula vardık. Kızlara konuştuklarımızı anlattım falan. Sonra zaman geldi, zamanda 2. tenefüstü, gittim konuştuğumuz yere. Daha gelmemişti. Orada beklemeye başladıktan yaklaşık bir dakika sonra geldi, ama açıkçası o gelmeden gitmeyi düşünmüştüm. Sonra o tenefüs boyunca konuştuk, ve sonra ki tenefüsler...

Çok güzeldi her şey tabi sonra benim saçma düşüncelerim yüzünden 2 günde bir falan ayrılıyorduk ama sonra tekrar barışıyorduk. Aylardan da Mayıstı galiba biz ilk yüz yüze konuştuğumuzda. En son çıktığımızda 1 ay falan çıktık sonra kesin ayrılık oldu işte.Neyse burada anlatacağım ilk görüşmemizdi. Ondan burada kesiyorum yazıyı. Seviliyorsunuz :)

NOT: Ömer bana dön boşver o kaşarııı!!!!

8 Şubat 2012 Çarşamba

Bu sana son veda..

Ya o kadar yazdım birden sayfa kapandı adalet mi bu yaaa. Neyse bugün o eski sevgilimin yanında ağladım. Son kez oturduk konuştuk. Yaklaşık bir, bir buçuk saat falan. Ağlamayacağım dedim ama sonunda ağladım o kötü oldu. Aynı okuldayız ama veda ettik birbirimize zaten son sınıf yakında gidecek okuldan. Çok seviyorum ben onu ve nasıl unutacağım bilmiyorum. Uzun zamandır birine böyle bağlanmıştım oysa ki. Tamam dünyanın sonu değil ama unutmak cidden çok zor... İnsan kaybedince anlıyor. Ben mal gibi O'nun başka bir kızla çıkmasına başta bir şey demedim, bak şimdi 2 ay oldu onlar çıkalı. Ben halen O'nu düşünüyorum. Allah'ım bana yardım eeet! En azından birini bulayım O'nu unutayım yeter ya cidden bak. Depresyondayım ya tamam kaç gündür falan diyemiyorum ama kaç saattir depresyondayım. Yarın O'nu okulda görmek var bir de. Sevgilisinin götünü başını dağıtıcam ya. Benim gibi birini bıraktı gitti o ruhsuz kaşarı buldu ya ne deyim O'na. Off ama çok seviyorum lan ben! Yarın herkese sırıtıcam ama var ya tek başıma durduğumda bir de bu olay aklıma geldiğinde ağlama potansiyelim var yani.
Neyse son olarak O'na yaptığım her şey götüne girsin! Zaten ayağını çatlatmış salak işte. Ben deyince suç oluyor ama, artık ben susuyorum.

1 Şubat 2012 Çarşamba

doğum günü

Yarın 2 Şubat 2012. Yani O'nun doğum günü. O dediğim kişi ilk aşkım gibi bir şey; ama karşılık bulamamıştım. Neyse, mesaj atıp kutlasam mı diye düşünüyorum. Aradan 4 sene geçti ama bilmiyorum ya. İlk aşk unutulmazmış, ondan herhalde. Sizce mesaj atayım mı "İyi ki doğdun." diye? Tamam cevap hayır belli ama bir umut soruyorum.

29 Ocak 2012 Pazar

Sevgili babacığım


İnsanların hani kahramanları hep babalarıdır ya benimki de babamdı. Annemle hemcins olmamıza rağmen babama olduğu kadar yakın hissetmedim kendimi, halende hissetmiyorum. Belkide onca şey yaşamış olduğu anılardan dolayı, hep emekli olmadan önce ki maceralarından bahsederdi. Yanlış anlamayın sakın, babama kötü bir şey olmadı(Allah korusun.) sadece babama duyduğum yakınlığı bilin istedim.

Tuhaf bir biçimde annemle abimi, kendimle de babamı benzetmişimdir hep. Mesela benim çoğu şeyim babama benziyor. Babamda bana kendini daha yakın hissediyor olmalı ki bazı şüphelerini vs. bana anlatır ilk. Bugün olduğu gibi... Ne oldu anlatmayacağım ama bu olayın sayesinde babamla aramızdaki özel bağı fark ettim. Bilmiyorum beni 9 ay taşımış olabilir ama bugün ki şüpheleri babamın eğer doğruysa anneme eskisi kadar yakın olmayabilirim.
Bunları yazmamın amacı (çok bir şey yazmamış olsam da) sadece duygularımı paylaşmak.


Açıkçası şimdi yazamadığım için başka sitedeki yazımı koydum, affınıza sığınarak tabii; ama mümkün olan en yakın zamanda yazacağım.

Biraz hüzün

Sevdiklerim neden sevmez ki beni? Benim neyim eksik diğerlerinden? Nasıl böyle oldum ben? Bu sorular beni o kadar boğuyor ki. Gerçekten sıkılıyorum, daralıyorum, bunalıyorum. Bir de saçlarım gitti. Herkes benden uzaklaşıyor gibi; ama kimseye anlatamıyorum ki. Korkuyorum, en yakın arkadaşım dediklerimin gitmesinden. Hem de o kadar çok korkuyorum ki. Bunları konuşarak anlatamıyorum. Belki yazdıklarımı görürler. Takmamaya çalışıyorum ama olmuyor işte. Dostum, kardeşim dediklerimin benden uzaklaşması... Hayatımda ki kötü şeylerden biri.
 Onlara eğlenceli görünsem de aslında öyle değilim. İçime kapanık, sürekli üzgün, hele şu an... Tam ağlamak üzereyim. Volante, eğer okuduysan bunu anla yani. Tepkilerini ona göre ver lütfen. Yeni olaylar var. bana ulaş. Seni çok seviyorum, sen benim minik cadımsın :) Unutma bunu hiç olur mu?? Bu arada seni bazen kıskanıyorum ama yüzüne söyleyemem neler olduğunu.